Bir çok şeyi kendimize itiraf edemiyoruz. Herhangi bir konuda bir çok şeyi... Bununla ilgili örnek aramaya gerek yok çünkü biraz düşününce bizi buluyor edilmeyen, edilemeyen itiraflarımız!!!
Mesela okulda, mesela işte, mesela okulda veya işte girilen ikili ilişkilerde...
İnsanlara karşı kırıcı tutumlarımız kadar yada dostlarımıza söylenmesi gerektiği halde söylemeye cesaret edilemeyen 'HAYIR!'lar kadar çok aciziz. Acımasızlığın hüküm sürdüğü topluluklarda etnik olmayan kuralları nasıl acizce kabul ettiğimizi itiraf edemiyoruz kendimize. Nasıl hayatın bizlere istemediğimiz oyunlar kurmasına göz yumduğumuzu itiraf edemiyoruz kendimize. Kendimize itiraf edemediğimizi bile itiraf edemiyoruz ve bizler git gide saçma kuralların hüküm sürdüğü toplulukların koyunları oluyoruz. Arkadaş toplulukları, iş toplulukları, okul toplulukları, geniş insan toplulukları (şehrin, ülken, memleketin).
Sorun kendinize. Ne zaman, tam kendinize bir itirafta bulunacakken içinizden size, sizin sesinizle konuşan zihninizi duymamak için çaba gösterdiniz? Eğer bunu yaşadığının farkındaysan sende bazı şeyleri farkına varıyorsundur. Eğer bunu hiç yaşamadıysan çoktan toplumun güdülmeye hazır koyunu olmuşsundur.
Kendinize bazı gerçekleri itiraf edin! Çünkü bazı gerçekleri görmek sizi içinde bulunduğunuz kötü durumdan kurtarır. Kendinizle konuşun. Merak etmeyin deli damgazı yemezsiniz. Arkadaşınızla konuşur gibi konuşun kendinizle. Çünkü insanlar konuşmadan iyi çözümler üretemez. Zihninizin sizinle konuştuğu sesle konuşun. Kitap okurken size satırları sesli okuyan ses. İşte o sesle sorunlarınızı tartışın. Eğer başarılı olursanız, hayat sizin için daha basit ve sorunsuz olacaktır...
Eğer kendinize bazı gerçekleri az da olsa itiraf etmeyi başarıyorsanız koyun değilsiniz.